CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN VE BAKAN ÖZER, ÖĞRETMEN VE EĞİTİM YÖNETİCİLERİYLE İFTARDA BİR ARAYA GELDİ  
CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN VE BAKAN ÖZER, ÖĞRETMEN VE EĞİTİM YÖNETİCİLERİYLE İFTARDA BİR ARAYA GELDİ

CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN VE BAKAN ÖZER, ÖĞRETMEN VE EĞİTİM YÖNETİCİLERİYLE İFTARDA BİR ARAYA GELDİ



Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Millî Eğitim Bakanı Mahmut Özer, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'de düzenlenen iftar programında öğretmen ve eğitim yöneticileriyle bir araya geldi. 

Programa, bakanlık bürokratları, 81 ilin milli eğitim müdürleri ile ilçe milli eğitim müdürleri ve öğretmenler katıldı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, eşi Emine Erdoğan ile katıldığı programda yaptığı konuşmada, 81 ilin, 922 ilçenin tamamındaki öğretmen ve öğrencilerin ramazanlarını tebrik etti.

Programın başında, tasavvuf ve klasik müzik dinletisi sunan Ulus İlk Meclis Anadolu İmam Hatip Lisesi Musiki Topluluğu'na teşekkür eden Erdoğan, bu dinletinin, iftar programına ayrı bir zenginlik kattığını söyledi. Erdoğan, "Bizleri için de bin aydan daha hayırlı Kadir Gecesi'ni barındıran bu mübarek günlere kavuşturduğu için Rabb'ime hamdediyorum." diye konuştu. Bir ruh şöleni, bir diriliş ayı olarak tavsif edilen ramazan ayının, bu yıl bir başka güzel, bir başka huzurlu olduğunu dile getiren Erdoğan, "Yarın bir haftayı yakalıyoruz, elhamdülillah. Çok ihtişam dolu bir ramazan ayı ile iç içeyiz. Hep birlikte milletimiz, İslam dünyası ve tüm insanlık için barışa huzura vesile olmasını Rabb'imden niyaz ediyorum." temennisinde bulundu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, koronavirüs salgını sebebiyle ramazanların biraz buruk geçtiğini ifade ederek aralarında değerli öğretmenlerin de olduğu birçok kişinin Hakk'a uğurlandığını söyledi. Zorlu bir dönemin önemli ölçüde geride bırakıldığını dile getiren Erdoğan, "Salgın sürecinde toplumumuzun tüm kesimleri gibi öğretmen ve öğrencilerimiz de hiç alışık olmadıkları günler yaşadılar. Sizlerin de olağanüstü çabalarıyla gerek çevrim içi gerekse yüz yüze olarak eğitim öğretim faaliyetlerini aksatmadan devam ettirdik. Bundan dolayı da başta Milli Eğitim Bakanı'mıza, milli eğitim camiamızın diğer mensuplarına ve siz saygıdeğer hocalarımıza özellikle şahsım, milletim adına çok teşekkür ediyorum." ifadelerini kullandı. 2021-2022 Eğitim Öğretim Yılının dörtte üçünü okulları açık tutma başarısını göstererek tamamladıklarını aktaran Erdoğan, "İnşallah son eğitim öğretim gününe kadar okullarımızın kapısını açık tutmayı sürdüreceğiz." dedi.

"Öğretmenlerimizi maarif davamızın sancaktarları olarak görüyoruz"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bana bir harf öğretenin, kırk yıl kölesi olurum." diyen bir medeniyetin mensupları olarak hocaların, muallimlerin hakkının ödenemeyeceğinin farkında olduklarını dile getirerek şöyle devam etti: "Öğretmenlerimizi maarif davamızın sancaktarları, eğitim öğretim sistemimizin kilit taşları olarak görüyoruz. Öğretmenlerimiz aynı zamanda millet olarak geleceğimizi emanet ettiğimiz eli öpülesi insanlardır. Bu anlayışla son 20 yılda, öğretmenlerimizin mesleklerini huzuru kalple yapabilmeleri için yoğun çaba harcıyoruz. Eğitim ortamlarımızı insani, fiziki, bilimsel ve teknolojik bakımdan geçmişle mukayese edilemeyecek standartlara kavuşturduk. Ülkemizin dört bir yanında 351 bin yeni derslik inşa ederek, okullarımıza 729 bin yeni öğretmen atayarak öğrenmeyi zorlaştıran kalabalık sınıf sorununa son verdik. Halihazırda görev yapan öğretmenlerimizin, altını çiziyorum, yüzde 75'i bizim dönemimizde atandı. Bu atamalar ve yeni derslikler sayesinde Türkiye, öğretmen başına düşen öğrenci sayısında OECD ortalamasını Allah'a hamdolsun yakaladı.

Yıllar içerisinde öğrenci sayısı en çok artan ülke olmamıza rağmen bu başarıyı elde ettik. Okullarımızı kütüphanelerle, laboratuvarlarla, çalışma atölyeleriyle, etkileşimli tahtalarla, spor salonlarıyla donattık. İster istemez nefsimle konuşuyorum, biz bodrum katlarında şu andaki sınıflarımız gibi 50-60 metrekarelik yerlerde beden eğitimi dersi yapardık ama şimdi okullarımız birbirleriyle yarışıyorlar, spor salonları gayet güzel bir şekilde inşa ediliyor, yapılıyor ve bunlara aynen devam edeceğiz. İstiyoruz ki bu tür salonlardan hakikaten her branşta çok güçlü, sportmen öğrenciler yetiştirelim."

"16 bin 361 yeni kütüphane inşa ettik"

"Kütüphanesiz okul kalmayacak" projesi kapsamında yalnızca iki ay gibi bir sürede 16 bin 361 yeni kütüphane inşa ettiklerini kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, derslerin daha verimli bir şekilde işlenebilmesini temin etmek için 503 bin sınıfa etkileşimli tahta kurduklarını anlattı. Erdoğan, "Yeni atamaların ve artan derslik sayısının yanı sıra öğretmenlerimizin mali ve özlük hakları konusunda da gözle görülür ilerlemeler kaydettik. Türkiye, Avrupa'da son 20 yılda öğretmen maaşlarını en çok iyileştiren, zorunlu ders saatini de en düşük tutan ülkedir. OECD'nin verilerine göre, Avrupa ülkeleri içerisinde en az stres yaşayan öğretmenler de bizim öğretmenlerimiz." diye konuştu.

Bu alanda hayata geçirdikleri en önemli reformlardan birinin de Öğretmenlik Meslek Kanunu olduğuna işaret eden Erdoğan, şunları kaydetti: "Öğretmenlik mesleği gibi mukaddes bir vazifede kariyer hedefi ve basamaklarının olmaması ciddi bir eksiklikti. Şubat ayında yasalaşan kanunla hem bu eksikliği giderdik hem de öğretmenlerimizin 60 yıllık hayalini gerçeğe dönüştürdük. Böylece Türk eğitim tarihinde ilk kez öğretmenlerimizi müstakil bir meslek kanununa kavuşturmuş olduk. Öğretmenlik mesleğinin statüsünü güçlendirme yanında öğretmenlerimize önemli avantajlar da getiren bu düzenlemenin bir kez daha hayırlı olmasını diliyorum. Devletimizin imkanları genişledikçe inşallah bundan, öğretmenlerimiz hak ettikleri payı alacaklardır, bunu sağlamaya devam edeceğiz."

"Eğitim öğretimin öncelikli hedefi, evlatlarımızın iyi birer insan olarak yetişmelerini sağlamak"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, eğitim öğretimin amacının, sadece başarılı bir mühendis, doktor, girişimci, hukukçu, akademisyen, siyasetçi ve bürokrat yetiştirmek olmadığını belirterek şunları söyledi: "Eğitim öğretimin öncelikli hedefi, tüm bunlarla birlikte evlatlarımızın iyi birer insan ve iyi birer vatandaş olarak da yetişmelerini sağlamaktır. Diğer türlü yapılan onca yatırımın, verilen onca emeğin, gösterilen onca çabanın heba olması tehdidiyle karşılaşmamız muhtemeldir. Bu gerçeği, Nurettin Topçu bundan 70 sene önce şöyle anlatmaktadır. 1952-1953, Ankara'da toplanan Ahlak Kongresi'nde kendi bakanlıkları adına bildiri sunanların yalnızca yollardan, barajlardan ve fabrikalardan bahsettiklerini, sadece maddi kalkınmanın önemini dile getirdiklerini görünce üstat şu acı hakikate dikkati çekmiştir, 'İnsanı ve eğitimi göz ardı eden hiçbir hareketin uzun süre yaşama şansı olamaz. İnsanlarda hizmet aşkı ve ideali olmayınca iktidar menfaat çatışmasına dönüşür. O da ortakların veya grupların parçalanıp dağılmasına sebep olur.' Allah rahmet etsin. Yaşadığımız her hadiseyle açıkçası üstadın 70 sene önce yaptığı bu tespitin ne kadar doğru ve yerinde olduğunu çok daha iyi anlıyoruz. Manevi boyutu eksik bir kalkınma nasıl bizi felakete sürüklerse, manevi yönü ihmal edilmiş bir eğitim öğretim de toplumumuzu ifsat edecektir."

Sosyal medyanın yaygınlaşmasıyla gençlerin, yabancı kültürlerin daha çok etkisine girdiğinin görüldüğünü söyleyen Erdoğan, "Öğretmene karşı en küçük saygısızlığa dahi müsamaha göstermeyen bir milletin çocuklarının da aynı değerlerle büyümesi, yetişmesi davranması gerekir. Son günlerde şahit olduğumuz kimi müessif hadiseler, millet olarak bu konuda daha fazla hassasiyet göstermemiz gerektiğini ortaya koyuyor." değerlendirmesini yaptı.

Özellikle aile ortamından başlayarak küçük yaştan itibaren çocuklara milli ve manevi değerleri aşılamanın mücadelesinin verilmesi gerektiğini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Öğretmenlerimizin de anne-baba seviyesinde saygı gösterilmesini, el üstünde tutulmalarını hep birlikte sağlamalıyız. Bu konuda ebeveynlerle birlikte öğretmenlerimize de önemli sorumluluklar düştüğüne inanıyorum. Zira ülke olarak ancak siz değerli öğretmenlerimizin desteği sayesinde yanlışlarımızı ilga, doğrularımızı ihya, yenilikleri de inşa edebiliriz. Millet olarak sizlerin emeği ve fedakarlığı ile nesillerimizi günümüzün sıkıntılı, hastalıklı akımlarından koruyabiliriz. Evlatlarını sizlere emanet eden milletimizin vebali öğretmenlerimizin boynundadır. Rabb'im yar ve yardımcımız olsun." ifadelerini kullandı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Büyük ve güçlü Türkiye'nin inşasında en kritik görevlerden birini üstlenen öğretmenlerimize şahsım, milletim adına sevgilerimi, saygılarımı sunuyorum. Görevleri esnasında şehit düşen öğretmenlerimiz başta olmak üzere ebedi aleme göçmüş tüm öğretmenlerimize Cenabı Allah'tan rahmet diliyorum." dedi.

Erdoğan'a, Bursa Tophane Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesinin ürettiği ilk saat, Bakan Özer tarafından takdim edildi

İftar programında, Ulus İlk Meclis Anadolu İmam Hatip Lisesi Musiki Topluluğu müzik dinletisi sundu. Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer, öğrencilerin yanına oturarak dinletiye bir süre eşlik etti.

Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer, Cumhurbaşkanı Erdoğan'a, Bursa Tophane Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesindeki Mikro Mekanik Atölyesi'nde öğrenciler tarafından üretilen saati takdim etti.

Saate ilişkin bilgi veren Bakan Özer, "Bu saat, Tophane Mesleki Teknik Anadolu Lisesindeki öğrencilerimizin ve öğretmenlerimizin Mikro Mekanik Atölyesi'nde üretmiş oldukları ilk saat. Tüm öğrencilerimiz ve öğretmenlerimiz bu saati size hediye etmek için gece gündüz demeden çalıştılar. 2071 yılına kadar da garantisini Tophane Mesleki Teknik Anadolu Lisesi sağlayacak." ifadelerini kullandı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan ise memnuniyetini şu sözlerle dile getirdi: "İşte bizim öğrencilerimiz, gördüğünüz gibi neler yapıyorlar. Evelallah güveniyoruz, yaparlar. Çünkü bizim öğrencilerimiz 18 yaşında bir çağı kapayıp yeni bir çağ açan Fatihlerin torunları. İşte bu akşam burada, orkestrayı dinledik ve inşallah bu ortaöğretim öğrencileri olan bu yavrularımız Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrasının Salonu'nda da bize inşallah orada şöyle dolu dolu bir gece yaşatacaklar. Başarılar diliyorum."

MEB © - Tüm Hakları Saklıdır. Gizlilik, Kullanım ve Telif Hakları bildiriminde belirtilen kurallar çerçevesinde hizmet sunulmaktadır.